EVDE,
HEP EVDE
I. Hafta sonu
telefonunuz çalar. Kahvaltıdan yeni kalkmışsınızdır. “N’apalım,” dersiniz karşı
tarafta hatırınızı soran kişiye, “Evdeyiz işte, oturuyoruz.” O gün, haftanın
yorgunluğu ile bir süre evde dinlenmeyi ya da şöyle çıkıp bir temiz hava almayı
kurmuşsunuzdur kafanızda. Evde olmak kazanılmış bir haktır eninde sonunda, bir
anlamı vardır ve kesinkes bir ayrıcalıktır. Ama okullar kapandığından beri durum
biraz değişti, öyle değil mi? Artık -tabii
şanslı olanlarımız için- yeni bir yaşama düzeni var. Evde olma hali hafta sonu
ile sınırlı değil şu an.
II. Şimdi üç haftadan
fazla zaman geçti ama çok öyle yılgın sıkıntı nöbetlerine girmedik henüz. Aras
sabahları EBA TV’deki dersleri izliyor. Öğleden sonra okuldaki online programa
bağlanıyorlar.
Altın Küre boşluğu iyi doldurdu doğrusu; içinde bulunduğumuz şartlar göz önüne alındığında günlerin oldukça verimli geçtiğini söyleyebilirim. Her gün üç ders yapıyorlar, arada denemeler çözülüyor, öğleden sonraları böyle geçiyor. Üstelik Büşra Hoca etkisi uzaktan (eğitimde) bile kendini göstermeye devam ediyor. Kazandığı bu displinle Aras 16.30 sonrasında ödev yapmaya koyuluyor, tıpkı okuldan eve geldiği günlerde olduğu gibi. Hal böyle olunca, bazı akşamlar Ipad oynama izni veriyoruz ona- şu dönemde bu keyfi Cuma-Cumartesi’ye sıkıştırmak olmazdı doğrusu.
Altın Küre boşluğu iyi doldurdu doğrusu; içinde bulunduğumuz şartlar göz önüne alındığında günlerin oldukça verimli geçtiğini söyleyebilirim. Her gün üç ders yapıyorlar, arada denemeler çözülüyor, öğleden sonraları böyle geçiyor. Üstelik Büşra Hoca etkisi uzaktan (eğitimde) bile kendini göstermeye devam ediyor. Kazandığı bu displinle Aras 16.30 sonrasında ödev yapmaya koyuluyor, tıpkı okuldan eve geldiği günlerde olduğu gibi. Hal böyle olunca, bazı akşamlar Ipad oynama izni veriyoruz ona- şu dönemde bu keyfi Cuma-Cumartesi’ye sıkıştırmak olmazdı doğrusu.
Bu arada ne zamandır bekleyen kitaplara da el attık. Nihayet Demiryolu Çocukları’nı
bitirdi - neredeyse iki yıldır bizimle Denizli-Sakarya arası taşınıp duruyordu
kitap! 39 Steps’te biraz ilerledik. Onun dışında yatmadan önce Son
Adanın Çocukları’nı okuyor sesli olarak, ben de orada oturup dinliyorum.
Zülfü Livaneli eni konu bir sistem eleştirisi yapmış, ama üstü örtülü,
diyeceğim. Söylemek istediği çok şey olduğu anlaşılıyor. Şu an bir yerde
yazıyor mu, bilmiyorum ama bu konuma ulaşmış bir insanın neden daha açık sözlü,
daha gür sesli olmadığını da pek anlamıyorum.
IV.
Tabii liglerin
iptal edilmesi de önemli bir boşluk doğurdu. Özelikle Sergen’le beraber hafta
sonları biraz daha sokulmuştuk yeşil
sahalara. Akşam maç izleme fikri heyecan veriyordu. Futbol biraz böyle bir
tutkudur, takımınız şampiyonluğa koşmasa da sizi heyecanlandırmayı ya da
kızdırmayı becerir. An itibariyle, bu heyecandan mahrumuz ama futbolun
hayatımızdan tamamen çıktığını da söyleyemem! Bu aralar eski maçların
özetleriyle idare ediyor bizimki ya da sabah ben salona girdiğimde televizyonu
açık buluyorum ve o esnada (diyelim) İtalya liginin (diyelim) 2012-2013 sezonunun
en güzel golleri ekrandan akıyor oluyor. Mecburen oturup izliyorum…
V.
Fotoğrafı 16 Mart
günü çekmişim. Okulsuz ilk Pazartesi. ‘Evde kal’ çağrıları henüz dolaşıma
girmemiş. Hatta, şimdi düşünüyorum da, o günlerde tatilin üç haftayla sınırlı
olduğunu sanıyorduk. Muhtemelen böyle düşünmemizi istemişlerdi. O gün biraz
yürümüş, sonra rüzgarda üşüyerek dönmüştük. Arkasından birkaç gün bahçeye de
çıkmıştı Aras. Ama şu an evdeyiz işte. Yapacak bir şey yok.
VI.
Edebiyat
meraklıları bilir, EV imgesi Behçet
Necatigil’in şiirinde özel bir yer tutar. Onun yapıtında bir dizi dize ayrılmıştır
EV temasına. Şimdi konumuzla ve başlığımızla da ilgili olduğu için onlardan
birini buraya alalım ve yazıyı öyle kapatalım:
EV VARSA
Varsa yoksa sokak
İnsan o yaşlarda
Gözü beni görmez olur
Gece gündüz dışarda
Yok kıl kadar değerim
Öyle olsun!
Ben beklerim
Kısa veya uzun
Oğullar uzaklaşır, kızlar uzaklaşır
Bir zaman için benden,
Oluruna bırak, gençtir, derim,
Hevesini alsın sokaklardan.
Bensiz olamazlar, dönerler
Çok denedim
Ben büyüğüm, affederim
Ben evim.
BEHÇET NECATİGİL
2 yorum:
Deneme tadında, leziz bir blog yazısı olmuş :)
Yazın çok güzel olmuş abicim.Bu günlerin en kısa zamanda geçmesini dilerim. Bu günlerin bize kattıkları ve bizden aldıkları hayatımıza bir ders niteliğinde. selamlar ��♂️
Yorum Gönder