Uğur Meleke’nin Milli Takım kaptanlığı için Cenk
Tosun’u önerdiği yazısını yine bir hafta sonu sabah kahvaltısı sırasında
bizimkilere okudum. Yazı, Beşiktaş’ın golcüsünün kariyer çizgisine ve
gelişimine odaklanıyordu ve, tahmin edilebileceği gibi, asla sadece
futbolla ilgili değildi!
Kabul etmek gerekir ki bugün popüler dünyada çocuklarımıza, gençlerimize model olarak gösterebileceğimiz çok fazla figür
yok. Ekranlar bunun tam aksi örneklerle dolu. Uğur Meleke işte bunu yapıyor Cenk
için, onu gençlere ve belki de tüm profesyonellere örnek gösteriyor.
“… Ne kadar oynarsan o kadar yüreğini bırakıyorsun sahaya. Bir önceki
maçta iki gol atıp, sonraki hafta kulübede oturuyorsun ama küsmek yok, ısınmaya
çıkmamak yok, imalı demeçler yok. Sadece işine odaklanan bir genç adam.”
Aras aslında bir Querasma’cı; onun çalımlarını, topun
başındaki duruşunu ve gol sevincini olduğu kadar öfkesini de taklit ediyor. Birçok
taraftar -özellikle bu yaş grubu- için Portekizli yıldız bir idol, bunu kabul
diyorum. Ama ben Ricardo Querasma’yı takımda en sevdiğim futbolcular arasında
sayamıyorum. Portekizlinin bencilliği, bazen oyundan alınırken yaptığı
hareketler, gereksiz agresifliği (oyun içinde saklayamadığı kindar bir sertlik duygusu var)
doğrusu takım için büyük sıkıntılar yaratıyor. Bu dünya yıldızının son vuruşlarının (genelde) bir
felaket oluşu affedilebilir ama bu saydığım özellikleri çok rahatsız edici. Sanırım
Beşiktaşlı taraftarlar ve teknik kadro (ve dahi kimi zaman maçın hakemi bile!)
ona “Yıldızdır, ne yapsa yeridir” anlayışıyla bakıyor.
Cenk’i ben de futbola yeniden döndüğüm zamandan beri
dikkatle takip ediyorum, Gomez’li sezonda çıkardığı iş gerçekten hayranlık
uyandırıcıydı, sadece o sezon yaptıkları bile onun değerli bir futbolcu olduğunu gösterdi (efsane ya da büyük olmaya
daha var). Uğur Meleke, Cenk’in yabancı sayısından şikayet etmektense takıma
gelenlerle rekabet ettiğini ve kendini sürekli geliştirdiğini söylüyor. Porto
maçından sonra verdiği röportajda “Kendimi sürekli analiz ediyorum,” diyordu Cenk Tosun. Yine kabul etmek gerekir ki bu öyle herkeste görülen bir meziyet değil. Bence
de Aras’ın ve diğer gençlerin bu örnekten alacağı çok sayıda ders olmalı.
Kaptanlık için Cenk’i önerirken “Delikanlılık, adamlık gibi içi
boş laflar edenlerin yerine, “Yazın Amerika’da özel hocayla çalıştım” diyenler
yapsın bu işi” diyor Meleke.
Yazıda sevdiğim bir bölüm de burası oldu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder