“Bir sonraki öyküye
odaklanmakta zorluk çekiyorsanız, bu durum elinizdekinin iyi bir öykü kitabı
olduğunu gösterir,” diye yazmıştım Twitter’da, bir zaman önce. O
günlerde benim elimdeki kitap Colombre idi. Dino Buzatti’nin dünyasına
yabancıydım, öykülerdeki fantastik unsurları önce yadırgamıştım ama çabuk alıştım,
bariz farklıydılar, vurucu ve kuvvetli bir etkileri vardı. Colombre’de
yeni bir öyküye geçmek için bir öncekini iyice sindirmek gerekiyordu.
Barış Bıçakçı’nın Bir
Süre Yere Paralel Gittikten Sonra isimli romanında ise durum daha beter! Değil
öbür bölüme, diğer sayfaya geçmek, bazen bir paragraftan ötekine ilerlemek bile
zaman istiyor. Okuduğunuz cümleler sizde şöyle kafanızı bir kaldırıp düşünme isteği
uyandırıyor. Hani eleştirmenlerin ‘duygulanım yaratmak’ dedikleri şey. Bıçakçı’yı
her okuyuşumda yeniden hayret ediyorum, bir yazarın bu kadar az cümleyle, kısacık
paragraflarla böylesine bir etki uyandırabilmesi…
Ben Veciz Sözler dışında
yazarın tüm kitaplarını okudum ama öyle görünüyor ki en güzelini, sona
saklamışım. Sinek Isırıklarının Müellifi’ni ve Bizim Büyük Çaresizliğimiz’i çok
severim ve bu iki kitabı yeniden okumak isterim. Ama Bir Süre
Yere Paralel Gittikten Sonra şimdi benim için Bıçakçı romanları arasında bariz
bir şekilde öne çıkıyor… Yazarın kitap boyunca sürdürdüğü sakin,
gailesiz üslubu aslında derinlerde bir yerlere ulaşıyor, dokunuyor. Başak’ın
-daha çok onun intiharının- etrafında gelişen bir konu, kendi konumlarını Başak’tan
kalanlara göre hizalamaya çalışan, yerlerini kaybetmişler karakterler: Türkan
Hanım, Umut, Abidin, Nergis, Ahmet… Bıçakçı’nın tüm romanlarında olan hayatla
ilgili, zihinle ilgili ayrıntılar kuşatıyor okuru. Kitapta pek çok bölüm ayrı, bağımsız bir öykü olarak da okunabilecek nitelikte. Mesela ben, Abidin'in köylülerle otururken ortamda sessizlik olmaması için ve sohbetin bir şekide sürmesini sağlamak için olağanüstü çaba gösterdiği bölümü olağanüstü buluyorum. Odada herkes susunca kendini suçluyor Abidin, bir tür sorumluluk hissiyle yeni konular açıp duruyor, "zihnini bir ağaç gibi sallayıp zorlayarak."
Şu da Uykunun Yaza Açılan Kapısı adlı bölümden:
"Anne
bana bak! Anne bana bak!" dedi küçük kız, iki eliyle annesinin çenesini tutmuş başını kendisine doğru çevirmeye çalışıyordu.
Kadın
yerden kalkmadan döndü, sırtını radyatöre dayadı, sol omzunun hemen altından küçük
kızı gözlerini dikmiş bakıyordu. Elini uzatıp parmaklarını annesinin kıvırcık
saçlarına geçirdi. Nereden nasıl geleceğini bilmediği bir şeyi bekler
gibi biraz huzursuz, öğle uykusunu bekliyordu.
"Uykunun
yaza açılan bir kapısı varmış," dedi kadın "Bazen başka mevsimlere de açılırmış bu
kapı, ama en çok yaza açılırmış. Kapı öyle küçük, öyle küçükmüş ki yalnızca
uyuyan çocuklar geçebilirmiş bu kapıdan." Bir an sustu, bunları nasıl
uydurduğuna şaşırdı.
"Önce
ben!" dedi küçük kız, "Önce ben geçeceğim!" Annesinin saçına
iyice asıldı.
Bir de şu var, hoşuma giden: Bıçakçı
olay örgüsünün detaylarıyla fazla uğraşmıyor. Sanki bize, roman böyle de yazılır
der, gibi bir havası var kitabın. Örneğin, başlarda bir yerde Başak ve Ahmet’in
tanışmalarına tanık oluyoruz. Birkaç bölüm geçince, yani başka başka şeyler
anlatıldıktan sonra, bu kez onları bir kafede -ilişkilerinin belli bir aşamasında-
baş başa otururken görüyoruz. Yazarın bu tutumu, onu, bir olay örgüsü oluşturmak
için yapay diyaloglara, zorlama rastlantılara yaslanan kimi müelliflerden
bariz bir şekilde ayırıyor (ne çok bariz dedim!)
Barış Bıçakçı romanlarında karakterler genelde edebiyat ve sanatla içiçedirler. Hep başka romanlara, başka öykülere göndermeler vardır. Ben Judith Herman'ın Yaz Evi, Daha Sonra'sından böyle haberdar olmuşumdur. Flannery O'connor'ın İyi İnsan Bulmak Zor adlı öykü kitabını bu yüzden edinmişimdir. Şimdi bu yolu takip ettiğimde varacağım yer de büyük ihtimalle Veciz Sözler olacaktır.
Bilirsiniz, bazı kitapların diğer kitaplara açılan bir kapısı vardır. İşte onlar iyi kitaplardır.
2 yorum:
'Bilirsiniz, bazı kitapların diğer kitaplara açılan bir kapısı vardır. İşte onlar iyi kitaplardır'
ek : 'Bazı kitapları tekrar tekrar okumalı , bazı insanlarla tekrardan tanışmaya gerek yok..'
Thanks for sharing, nice post! Post really provice useful information!
An Thái Sơn chia sẻ trẻ sơ sinh nằm nôi điện có tốt không hay võng điện có tốt không và giải đáp cục điện đưa võng giá bao nhiêu cũng như mua máy đưa võng ở tphcm địa chỉ ở đâu uy tín.
Yorum Gönder