3 Nisan 2014 Perşembe

YOLDAKİ İŞARETLER- Aras'la Kütüphanede

Okul çağına gelmiş tüm çocuklar gibi Aras da harflere ve sayılara meraklı. Yola bizden önce çıkanlar "Her şey tabelalarla başlıyor" demişlerdi; haklıymışlar, şimdi biz de arabayla seyir halindeyken veya trafikte durduğumuzda, Aras dükkan tabelalarını veya reklam panolarındaki yazıları okumaya çalışıyor ve heceleri ağzında olabildiğine yuvarlıyor (ssıağğ-tıağğ-lığğk*). Bizim, adına 'harf' dediğimiz işaretler, artık bu çocuk için yolda gördüğü tüm diğer nesnelerden -binalar, araçlar, ağaçlar - alabildiğine farklı. Onlar taşıdıkları veya temsil ettikleri anlamlarıyla önüne başka bir dünya açıyorlar. Doğrusu Aras, yoldaki bu işaretlerin- yeşil yanana kadar okuyabilirse eğer- çok azını anlamlandırabiliyor kafasında (taksit, medikal, emlak vs.) ama bu bir mazeret sayılamaz, öyle değil mi?

Geçenlerde elimdeki kitapları iade etmek için kütüphaneye giderken oğlumu da götürdüm yanımda. Kütüphanede ilgisini en çok kitap iadelerinde ve ödünç alımlarda kullanılan makine çekiyor. Burada bir oyun parkında bulunabilecek şeylere en yakın şey bu alet çünkü. Kitaplarımızın bandrollerini -üç yazı önce de bahsettiğim gibi- kırmızı ışığın altına tutarken makine djjıııt! diye bir ses çıkarıyor ve Aras buna bayılıyor. Sonra yeni bir 'arı dansı' için (deyim Enis Batur'a aittir) edebiyat kitaplarının olduğu raflara doğru yöneliyoruz. Burada ben kitaplara bakarken Aras'a da oyalanması için olmadık görevler veriyorum. Bulamayacağını bildiğim halde, 'Hadi şimdi sen şu rafta 8T3.42 falan numaralı kitabı bir ara bakalım,' diyorum. Ya da alt raflardan birinde Salah Birsel'in Kediler'ini görünce Aras'a diyorum ki 'Hay Allah, şimdi de ismi K harfi ile başlayan bir kitap lazım bana!'

Biraz sonra yorgun ve başarısız, gelip yanıma çömeliyor. Suratı asık. 'Ne oldu?' diyorum. "Bulamadım hiçbirini baba" diye yakınıyor. "Okuma yazma bilseydim, bütün bunlar başıma gelmezdi!"

Kütüphanede işimiz bitiyor. Leyla Erbil'in 'Karanlığını Günü'nü ve bir önceki yazıma konu olan iki kitabı koltuğumuzun altına alıp makineye doğru ilerliyoruz.


*satılık
         

Hiç yorum yok:

                    KİTAPLAR ÇEVRELER Bir Gazetecinin Edebiyat Adamı Olarak Portresi I. Metin Münir’in Zavallı Kalbimi Rahatlat adlı...