30 Ekim 2013 Çarşamba

HAVUZ KURMACASI

       Çocuk havuzdan çıkınca kurulanırken şöyle dedi:
      — Baba, ben eve gidince kitap hazırlayacağım.
      — Nasıl kitap, dedi adam. Çocuğun bu soruya verdiği yanıt alışılmış kısalıktaydı.
      —Kitap işte.
    Adam başka bir soruya gerek duymadı. Oğlanın bir konuda konuşma hevesi varsa zaten onu kimse durduramazdı! Saçını kuruladı ve mayosunu çıkarıp giyinmesine yardım etti.  Bu arada ikisi de düşündü. Çocuk hazırlayacağı kitabı düşündü; adam da çocuğun ne düşündüğünü düşündü. En son artık ayakkabılarını giyerken “Şöyle olacak” dedi oğlan:
      —Çocuk, havuzda bir köpek balığı olacağını düşünmüştü. Fakat havuza girince bunun olmadığını gördü.
         —Hım, dedi adam İlginç bir konusu var gibi görünüyor bu kitabın.
      —Evet, ilginç. Hem de heyecanlı, dedi çocuk. Sonra ekledi: Baba, ben bugün çok eğlendim havuzda.
       —Sevindim bak buna, diye yanıt verdi adam. Şu Arı Mayo’nun suyunu sıkalım da, çantaya öyle koyalım.
      —Aynen, dedi çocuk. Bu, son zamanlarda en çok kullandığı sözcüktü. Diğer sözcükler gibi bunu da büyüklerden öğrenmişti. Babasından, annesinden, öğretmeninden. Belki de Bilgecan Dede'den! 
       Ona kapıyı tutan babasının kolunun altından gözle görülür bir güven duygusuyla geçerek soyunma odasından çıkarken
        —Baba, dedi oğlan yine ‘Aynen’ demek ‘Sana katılıyorum’ demek.
         —Öyle mi?dedi babası.
        
         Binadan çıkıp kendilerini güneşin ısıttığı avluya attıklarında adam “Şimdi sıra bende” dedi.
        —Ne sırası? dedi çocuk
        —Hikaye yazma sırası…
     Adam oğlunun az önceki havuz hikayesine bir karşılık vermesi gerektiğini düşünmüştü. Ne de olsa ailede bir yazar olmaya en yakın kişi oydu!
         —Hadi, dedi çocuk heyecanla

     Bahçe kapısından çıkıp az ötedeki arabaya doğru yöneldiler. Adam tam karşıdan gelen güneş ışınlarının sıcaklığından memnundu. Güneş gözlüğünü evde unutmuştu. Şöyle başladı: 
            Caillou ve babası yine bir havuz gününün sonuna gelmişlerdi…
     Çocuk bir oyunun içinde olduğunu anladı, başını kaldırıp babasına baktı ve gözlerini kısarak gülümsedi.  Caillou onun eski arkadaşıydı ve işte babası onu da havuza getirmişti! 
Sonra devam etti adam:
         — Caillou o gün havuza pek de isteyerek gelmemişti; ama suya biraz alışınca yüzmenin ne kadar faydalı bir spor olduğunu anladı. Artık havuzda çok eğleniyordu. Üstelik babası da son beş dakikada havuza geliyordu ve Caillou babasına o gün neler öğrendiğini gösteriyordu.
            —Evet, dedi çocuk sevinçle. Evet aynen böyle oldu, demek ister gibiydi.        
           Adam arabada oğlanın kemerini bağlarken bir cümle daha ekledi bu ‘özgün’ hikayeye:
Babası arabada Caillou’nun kemerini bağlarken sordu. Nasıl eğlendin mi bugün bakalım havuzda?
           —Eğlendim, yess!diye atıldı çocuk.
          —Sana ne oluyor? diye takıldı adam oğluna. Birlikte güldüler. Sonra eve gittiler.

           Ertesi hafta yine aynı saatlerde havuz sonrası aynı bahçede yürürken çocuk başladı bu kez:     
Caillou ve babası bir havuz gününün daha sonuna gelmişlerdi
Sonra muzip bir şekilde babasına baktı. Belli ki bu oyunu sevmişti.

Hiç yorum yok:

                    KİTAPLAR ÇEVRELER Bir Gazetecinin Edebiyat Adamı Olarak Portresi I. Metin Münir’in Zavallı Kalbimi Rahatlat adlı...